4.10.12

SAHTE



“Bir aşkın ilkbaharından…  Ya da belki son yazından ve sanırım son “yazı”mdan… Kokusunu aldığım bu sımsıcak gerçeklikten kopabileceğimi ya da kopartılabileceğimi sanmıyorum bu kez… Ellerime dökülen tohumlar sahte değil çünkü, biliyorum…”
. . . . .diye başlamıştım aslında. . . . . . 
Her zamanki gibi yanılıyormuşum …
Bir yerlerde durup bekleyen o iyi niyetler, yine kandırmak için gelmişler…
Bütün aşklar gibiymiş bu da…
Sevmek yine basit iki kelimeye indirgenmiş…
Yalan… Yine başrol…
Ve aslında aşk denen şey hala koca bir yalanmış…
Bir gidiş daha eklemişim son yazımı yazdığımı sanırken…
Bir inanış ve aldanış daha…
O sımsıcak gerçeklik, ben öyle kokladığım içinmiş…
O ilkbahar, yalancı…
O ellerime dökülen tohumlar…
Sahteymiş.






Hiç yorum yok: