16.8.12

MUHASEBE

Arkana bakmadan kaçtığın her hikaye, gün olur, senden intikam almak için çırpınan, kimsesiz bırakılmış bir çocuk gibi sırtında kambur olur...
Peşinde dolaşan o hüzün aynada seyrederken seni, iki eli yakanda duracaktır vicdanının...
Her kaçışında fırlatıp attığın yaşama sebepleri, er ya da geç tarafından toplanmayı beklerken, ucuz bir gecenin karanlığında mutlaka ışıksız kalacaktır o yalan gülümseyişlerin...
Hak ettiğinle çaldıklarının muhasebesi arasında gidip gelirken, sorup da bulamadığın cevapların esiri olacaksın her yeni gün...
Açtığın yelken rüzgarla yok olduğunda, yıktığın duvarlarla yapayalnız kalacaksın...
Sen boşversen de, en derininden gelen o bir parça yalnızlık günü geldiğinde ne olduğunu hatırlatırken sana, anlayacaksın ki; yollarca uzaklara gitsen bile, yanında götürdüklerin kadarsın...
Geri dönemez, pişman olamazsın…
Bilmelisin… Bir zamanlar vazgeçtiğin o küçücük masalın sayfalarında, artık sadece döktüğün gözyaşlarınla varsın...
Hala bir insan varsa içinde, o çocuk birazcık ehlileştiyse gördüğün suretten utanmalısın...
Ölmeye alışmalı, hayata uzaktan bakmalısın…
Ağlamalı ve anlamalısın...
Unuttuğun kadar hatırlanacaksın.

Hiç yorum yok: