22.8.12

"hiç kimse"

Geç saatlerin kaçıklığında boğulduğun bir “hiç kimse” yazısı bu…
Kime yazıldığı belli olmayan bir yazı daha…
Bir banktayım bu defa…
Yıldızlarla sevişirken, tek bir dilek için bile vazgeçebilirim hayatımdan…
Hem de bu kadar sarhoşluğundayken hayatın…
Kaçıncı dublesindeyim bilmiyorum yalanın…
Yıldızlara bakarken utanışım bundan…
Bütün inanışlar gibi bu da içinde kaldı hayatımın…
Kimden geldiğinin pek bir önemi yok bu defa sarsıntının…
Şiddeti ve büyüklüğünün de…
Kaçıncı “olmayacak dua”ya amin… Saymadım.
Ve ben bu defa nedenini nasılını da aramadım…
Gözlerinle inanmak zorunda olmak gibi biraz, “hiçbir yere” gitmeye karar vermek…
Müşterek saçmalıkların, yalanların kıyısından bir vazgeçiş belki…
Hiç tanımadığın bir cephede, tanımadığın bir düşmanla gerçekleşecek kıyasıya savaştan, son anda geri dönüş…
Çok geç olmadan bir fark ediş, yenilgiyi kabulleniş…
Tek bir dilek son verebilecekken ömre, yıldızların yer değiştirmemesi bundan…
Kalbe dokunan son kelimeler, çoktan boğuldu çünkü kadehte…
Kaybolup gitti yakınlar…
Aslında ne bir bank var, ne de yıldızlar…
Ne sevişmek, ne gitmek…
Sadece “hiç kimse” var…

1 yorum:

İpek Sindelışık dedi ki...

bütün yorumlar benim için çok değerli... zaman ayırıp yazılarımı okuduğunuz için de teşekkür ederim... saygılar.